27 Eyl 2013

EĞİTİM DE KULLANILAN NEFES EGZERSİZLERİ












BAZI NEFES EGZERSİZLERİ

 Özellikle ilk teknik Sınav Kaygısı olanlar için odaklanmayı arttırıcı etkisi vardır. 




DALGA NEFESİ (Tam Nefes)

Yapılış Tekniği:
Yere sırt üstü yatın. (Bulut Duruşu) Nefesinizi verin ve 4’e kadar sayarak yavaşça burnunuzdan tekrar almaya başlayın. Önce karnınızı şişirin ardından da kaburgalarınızın ve omuzlarınızın yükseldiğini hissedin. Nefesiniz tıpkı bir dalga gibi gövdenizden geçsin. Nefes aldıktan sonra yavaşça burnunuzdan vermeye başlayın. Önce karnınızı içinize çekin ardından da kaburgalarınızın ve omuzlarınızın aşağıya indiğini hissedin. Bu nefes egzersizini 10 defa tekrarlayın.  

Faydaları:
Vücuda alınan oksijen miktarını arttırır. Zihni dinlendirip sakinleştirerek bireysel güveni arttırır. Bünyeyi güçlendirir.

BALON NEFESİ( Diafram Nefesi)

Yapılış Tekniği:
Bağdaş kurarak yere oturun. Karnınızın içinde bir balonun olduğunu hayal ederek yavaşça burnunuzdan nefes alın ve balonu havayla şişirin. Sonra karnınızdaki balonun büzüldüğünü hissederek nefesinizi burnunuzdan yavaşça verin. Bu nefes egzersizini 10 defa tekrarlanabilir. 

Faydaları:
Kalbi dinlendirir ve sindirim sisteminin düzenli çalışmasını sağlar.


AY VE GÜNEŞ NEFESİ ( Nadi Shodhana Pranayama)

Yapılış tekniği:
Bağdaş kurarak oturun. Sağ işaret parmağınızı iki kaşın ortasına gelecek şekilde yerleştirerek orta parmağınız ile sol burun deliğinizi kapatın. Güneşin doğuşunu hayal ederek sağ burun deliğinizden nefes alın daha sonra sağ bas parmağınızla sağ burun deliğini kapatıp sol burun deliğinizden yavaşça nefesinizi verin. Şimdi sol burun deliğinden bu sefer ay ısıgının çıktığını hayal ederek nefesinizi alın ve sağ burun deliğinizden yavaşça nefesinizi verin. 
                          
 Faydaları:
Tüm iç organların daha iyi çalışmasını sağlar. Kana giden oksijen miktarını arttırır. Zihni dinginleştirir ve daha berrak yapar.

3 Eyl 2013

ÇOCUK VE SOSYAL FAALİYETLER

Eğitimde Sosyal Faaliyetler

Çocuklar kendilerini ifade ettikleri ölçüde gelişirler. Bu nedenle sanat çocuğun kendini geliştirmesine büyük imkân tanır. Peki, sanat nedir? En basit tanımıyla yaratıcılığın ya da hayal gücünün ifadesidir. Kendini ifade Sanat, çocuğun kendisini tanıması, kişilik gelişimi, sosyalleşmesi ve duygusal dışavurumu açısından çok önemlidir. İster sanata çok yetenekli, ister sadece sanatı hayatında görmekten keyif alan bir çocuk olsun, iki durumda da en önemlisi, çocuğun kendi becerileri ölçüsünde ve hevesi doğrultusunda yol almaktır.
Bütün çocuklar doğal olarak yaratıcıdır. Hepsi değişik yeteneklerine bakmaksızın sanattan tat alma güdüsüne sahiptir. Anne babanın görevi çocuğa duygularını tam olarak kullanma fırsatı vermektir. Başlamak için hiçbir zaman çok erken ya da çok geç değildir
""İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün yaptığı araştırmada, sosyal etkinliklere katılan öğrencilerin ders notlarının diğer öğrencilere göre daha yüksek olduğu belirlendi.  
'Öğrenci, Öğretmen ve İdarecilerin Sosyal Etkinliklere Bakış Açılarının Tespiti ve Sosyal Etkinliklerin Eğitim Yaşantısına Olan Etkileri' konulu ankete, il genelinden 879 öğrenci, 309 öğretmen ve 37 idareci katıldı. Ankette "Sosyal etkinliklerde aktif olarak yer alıyor musunuz?" sorusuna notu yüksek olan öğrenciler daha çok 'evet' cevabı verdi. Notu düşük olan öğrenciler ise sosyal etkinliklerden uzak çıktı. Anket sonuçları, sosyal etkinliklere katılan öğrencilerin ders notlarının yanı sıra kişilik gelişimlerinin de daha iyi olduğunu gösterdi.
Araştırma ve Geliştirme Projeler Bölümü tarafından gerçekleştirilen anket hakkında bilgi veren Milli Eğitim Şube Müdürü Zahide Mutlukan şunları söyledi: "Sosyal etkinlikler öğrencilerin ileride başarılı birer vatandaş olmalarına yardım ediyor. Bu etkinlikler öğrencilerin ilgilerine, ihtiyaçlarına ve yönelişlerine göre uyarlandığı zaman işi ve çalışmayı eğlenceli bir uğraş durumuna getiriyor. Sosyal etkinlikler, öğrencilerin yaparak, yaşayarak deneyim kazanmalarına, kültür ve karakter bakımından olgunlaşmalarına, özel yeteneklerinin gelişmesine, liderlik özelliklerinin belirlenmesine de geniş ölçüde yardım ediyor."
İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Seyfettin Yılmaz da grup çalışmasının sorumluluk duygusunu geliştirdiğini ve bireysel girişimde bulunabilen öğrenciler yetiştirdiğini dile getirdi. Sosyalleşmiş öğrencilerin oluşturacağı sınıflarda daha az sorun yaşandığını belirten Yılmaz, "Öğrenciyi hayata hazırladığı ve gelişimine olumlu etkilerde bulunduğu için sosyal etkinlikler oldukça önemlidir. Öğrencinin gelişimi için oldukça gerekli olan sosyal etkinlik çalışmalarının amaçları doğrultusunda uygulanması çok önemlidir." dedi.""

Çocuğunuzun sanatın olumlu etkilerinden yararlanması için anne baba olarak yapabilecekleriniz:
• Çocuğunuzun erken yaşlardan itibaren sanatla iç içe olmasını sağlayın.
• Tiyatro dans gösterileri, resim sergileri ve konserlere hayatınızda yer verin.
• Evde sanat malzemeleri bulundurun. Okulla ilgili proje ödevlerinde bu tür malzemeleri kullanmaktan çekinmeyin. Ev içinde değişik sanat uygulamalarını ailece yapın.
• Bol bol müzik dinleyin.
• Basit ama işlevsel müzik aletlerini tecrübe etmesine imkan tanıyın.
• Müze ve sergi gezileri yaptırın, ancak bu gezilerin çocuğun yaş ve gelişim seviyesine uygun olmasına özen gösterin.
• Tatillerde sanatı hayatınıza daha çok katın.
• Çocuklarınızın atölye çalışmalarına katılması ve yeteneklerini keşfetmesi için fırsat yaratın.



28 Ağu 2013

İNGİLİZCE ÖĞRENMEDE ZORLUĞUN NEDENLERİ

İngilizce Öğrenmede başarısızlık nedenleri ve çözümleri





a) Okul ve Eğitim Ortamından Kaynaklanan Nedenler % 29, 2b) Aile ve Ev Ortamından Kaynaklanan Nedenler % 19, 8
c) Öğrencinin Kendisinden Kaynaklanan Nedenler % 51





I) İngilizce Ders alan kişiler İngilizce öğrenmenin çok hızlı gelişecek bir eylem olduğunu sanarak aceleci davranmaktadırlar.

Cümle kuramıyorum. anlamıyorum öğrenemiyorum gibi şikayetler sık duyulur,
Bu şikayetlerde haklısınız  çünkü İngilizce öğrenmek zaman , sabır ve  dil öğrenmeyi sevmeyi gerektirir.

II)İngilizce Ders alan bilinçsiz kişiler devamlı bir panik halindedir,
İngilizce ders alan bilinçsiz bir çok kişi  ’İngilizce öğrenmem lazım bu kadar süre geçti hala öğrenemedim,’ diyerek panik haline düşmektedirler, içlerinde bulundukları bu panik hali onların başarılı olmalarını engelleyip ,   kendilerine güvenlerini azaltır.

III)İngilizce öğrenmeye yeni başlayan kişi kuracağı cümleleri Türkçeden İngilizceye çevirme handikapıdan kurtulamamaktadır,
Birçok kişi İngilizce eğitim  için   kurs  ve  İngilizce ders alıp başarısız olmaktadır .

 Bu başarısızlıkların arkasında gittiği kursun ve aldığı İngilizce ders öğretmeni yetersizliğinin yanı sıra başka nedenlerde yatmaktadır.
İngilizce cümle kurmaya çalışırken en büyük yanılgı cümleyi Türkçe düşünüp onu bire bir İngilizceye çevirmeye gayret etmektir. Türkçe ile İngilizce cümle yapıları birbirlerinden farklı olduğu için böyle bir çabaya girmek çok yanlıştır ve anlamsız cümle oluşumlarına sebep yaratır.


Kurmayı düşündüğümüz her cümleyi  anlam bütünlüğünü bozmadan İngilizcenin  gerektirdiği şekilde düşünmek ve kurmaya çalışmak  gerekmektedir.

Sonuç
Yabancı dil öğreniminde öncelikle dil öğrencisinin istekli ve hevesli olması başarının temel unsuru olarak görülmektedir. Öğrencinin 
içsel motivasyonu ne kadar yüksek olursa dil öğrenimindeki engelleri o 
kadar kolay aşacağı anlaşılmaktadır. 
Yabancı dil öğretiminde ise, öğreticinin bireyi öğrenmeye istekli 
hale getirmesi (dışsal motivasyon), dil öğrenmeyi kolaylaştırıcı önlemleri alması (olumlu öğrenme ortamı) ve öğrenmeyi engelleyici etmenleri (dilsel ve dil dışı ) ortadan kaldırması öğrenci başarısına olumlu katkı 
yapacak öğretmen özellikleri olarak vurgulanmaktadır.
Dil öğrenme, model alma ve etkin katılım temeli üzerinde yükselirken; dil öğretimi, model oluşturma ve etkin katılım ortamı sağlama 

etkinlikleriyle gerçekleştirilebilir.

26 Ağu 2013

SBS KALDIRILDI AMA DAHA FAZLA SINAV VAR !!!!!!!!!!!!!!!



YENİ SİSTEM NASIL 




Sınavlar aralık ve nisan ayı sonunda, o zamana kadar işlenilen
müfredata uygun konular dahilinde yapılacak. Merkezi sınavlar her ders için ayrı ayrı
yapılacak.Ortaokul 8. sınıfta öğretmen tarafından dönemsel olarak yapılan yazılı sınavlardan bir
tanesi merkezi sınav olarak gerçekleştirilecek. Sınavlar temel dersler olan Türkçe, fen
ve teknoloji, matematik, TC inkılap tarihi ve Atatürkçülük, yabancı dil, din kültürü ve
ahlak bilgisi derslerini içerecek. Sınavlar aralık ve nisan ayı sonunda, o zamana kadar
işlenilen müfredata uygun konular dahilinde yapılacak. Merkezi sınavlar her ders için
ayrı ayrı yapılacak. Sınavda çoktan seçmeli sorular (4 seçenekli) sorulacak. Sınavda
yanlış cevaplar doğru cevapları etkilemeyecek. 3 sınavı olan derslerden 2. sınav, 2
sınavı olan derslerden ise 1. sınav merkezi olarak yapılacak. Öğrenciler kendi
okullarında sınava girecekler (olağanüstü haller dışında). Sınav salon başkanları ve
gözetmenler, görev yaptıkları okulun dışında farklı bir okulda görev yapacak. Sınav
görevlendirmeleri il/ilçe milli eğitim müdürlüklerince gerçekleştirilecek. Geçerli bir
özrü sebebiyle sınava giremeyen öğrenciler için sınavı takip eden haftada telafi sınavı
yapılacak. Telafi sınavı, il ve ilçe merkezindeki sınav merkezlerinde yapılacak,
öğrenciler bu sınava kendi okullarında giremeyecek.

6, 7, ve 8. sınıfların yıl sonu başarı puanlarının ağırlıklandırmasına göre oluşan puan,
öğrencinin bir sonraki eğitim basamağında devam edeceği okulu belirleyecek. Öğrencilerin
gitmek istedikleri okullara yönelik olarak yaptıkları tercihler, puan esasına göre ve
şeffaf bir şekilde değerlendirilecek ve liselere merkezi yerleştirme gerçekleştirilecek.

YERLEŞTİRME NASIL OLACAK?
Liseye yerleştirmede puanların eşit olması durumunda aşağıdaki öncelik sıralamasına göre
karar verilecek:
1- Tercih önceliği,
2- Sırasıyla 8, 7 ve 6. sınıflardaki yıl sonu başarı puanı yüksekliği,
3- Okula özürsüz devamsızlık oranının azlığı,
4- Doğum tarihinin daha sonra olması,
5- Tercih başvuru tarihinde öğrencinin ikametine yakınlık durumu.

YILSONU BAŞARI PUANI
Yıl sonu başarı puanı, tüm derslerin ağırlıklı yıl sonu puanlarının o dersin haftalık
ders saati sayısı ile çarpımının o sınıfa ait haftalık ders saatleri toplamına bölümünden
elde edilen puanı ifade ediyor. 2013-2014 eğitim öğretim yılı için ortaöğretime
yerleştirmede kullanılacak 6, 7 ve 8. sınıfın yıl sonu başarı puanlarının ağırlıklandırma
oranı aşağıdaki şekilde olacak: 6. Sınıf: Yüzde 10, 7. Sınıf: Yüzde 20, 8. Sınıf: Yüzde
70

25 Ağu 2013

OKUL KIRTASİYE VE TÜM MALZEMELERİNDE DİKKAT

VELİLERİN UZAKDOĞU KÖKENLİ ÜRÜNLERDEN UZAK DURMALARI GEREKİYOR.


Okul alışverişlerinde, mümkün olduğunca boyasız ve mutlaka TSE damgalı markalı ürünleri tercih edin. Çin malı ürünlerden uzak durmak çocuklarımızın sağlığı açısından önemlidir. 2013-2014 eğitim ve öğretim yılının başlamasına sayılı günler kaldı. Çocuklarımız için eğitim ve öğretim ne kadar önemliyse sağlıkları da o kadar önemli olmalıdır.

Piyasaya çeşitli şekillerde giren ve özellikle de Uzakdoğu kökenli olan ucuz ve kalitesiz boya, oyun hamuru, kokulu silgi gibi kırtasiye malzemeleri, abartılmış “albeni” özellikleri nedeniyle bilinçsizce tüketilmektedir. Gıdalarının konduğu plastik çantalar ve suluklar da eğer kalitesiz ise bu anlamda risk taşımaktadır. Okul öncesi ve ilköğretim çağındaki çocuklar, kullandıkları kırtasiye malzemelerini kontrolsüzce ağızlarına götürebilmekte, kullandıktan sonra ellerini ağızlarına veya gözlerine sürebilmektedir. Oysaki bu ürünlerde yer alan boyar ve uçucu kimyasal maddeler, çocukların sağlığı için büyük bir risk oluşturmaktadır. Hangi maddeden üretildiği belli olmayan ve güvenlik sınırlarını aşan kimyasal madde katkılı bazı ürünlerin uzun vadede sonuçlarının daha net ortaya çıkacak olması, maalesef bunların günlük kullanımını özensiz kılmaktadır.


'Fitalat'' ve ''azo boyar'' zararlı    Çin malları başta olmak üzere, okul malzemeleri imalatında yoğunlukla yararlanılan plastik ürünlerde, atık plastiklerin kullanılıyor.  Plastiklerin yumuşatılması için kullanılan ''fitalat'' maddesinin kanser, böbrek ve karaciğer bozukluğu, hormon yapısı, büyüme ve metabolizma bozuklukluklarına yol açıyor.Özellikle boya kalemlerinde kullanılan ''azo boyar'' maddesinin kullanımının Türkiye'de yasak olduğunu, Uzak Doğu'dan gelen ürünlerde bu maddeye rastlandı.

KOKULU MALZEMELER

Kırtasiye ürünlerinde tüketimi artırmak için çocukları etkileyen birbirinden renkli ve kokulu silgi, kalem gibi kırtasiye ürünlerinin de sağlık açısından zararlı olduğunu uzmanlar hep söylemektedir. Kokulu kırtasiye ürünlerinin ester yapılı olduklarını, yani bu ürünlere koku vermek için alkol ve asitlerin bileşimlerinin kullanıldığını uzmanlarca bildirilmektedir. Uzmanlara göre bu ürünlerin kokuları, öncelikle solunum yollarına ve akciğerlere zarar vermektedir. Yine uzmanlarca kokulu kırtasiye ürünlerinin çocuklarda koklamaya dayalı bağımlılıkları pekiştirebileceğini söylenmektedir. 

ALERJEN BOYA MADDELERİ

Sentetik tekstil ürünlerinde polyester, polyamid, asetad, naylon deri, boya gibi ürünler kullanılmaktadır ve zararlı olduğunu uzmanlarca da söylenmektedir. Bu tip ürünler daha çok çanta, beslenme çantası gibi ürünlerde karşımıza çıkmaktadır.

Ayıca eğitmenlerimiz, süslü kırtasiye ürünlerinin öğrencinin dikkatini dağıttığını ve bu tür ürünleri kullanan özellikle minik yaşlardaki öğrencilerin derse odaklanmakta sorun yaşadıklarını söylemişlerdir. Alınacak ürünlerin eğitsel açıdan ne derece faydalını olduğu sorgulanmalıdır.

NELERE DİKKAT EDİLMELİ

Bilinçli alışveriş konusunda aileler duyarlılık göstermelidir. Kırtasiye malzemesi alırken yaş grubuna uygun, markalı, mümkün olduğunca boyasız ya da en az boya içeren yerli ürünler tercih edilmeli; plastik baskılı, kokulu ürünler alınmamalıdır. İçeriği belli, katkı maddeleri belirlenen standartları aşmayan, kalite sorgulamalarını yürüten merkezlerce onanmış ürünler kullanılmalıdır. Mutlaka TSE damgalı ürünler tercih edilmelidir. Öte yandan eğitmenlerimizin görüşü mutlaka alınmalı, onların yönlendirmeleri doğrultusunda eğitsel faydanın en üst seviyede olduğu ürünler tercih edilmelidir.














24 Ağu 2013

YAZ TATİLİNDEN OKULA

Tatil devam ederken çocukları okula nasıl hazırlamalı



Okulların açılmasına yaklaşık 1 ay kala çocuklarını hem yeni eğitim-öğretim döneminin
temposuna hazırlamak hem de tatillerini rahatça yapmalarını sağlamak isteyen ailelere
uzmanlar, “Çocuğunuza hem sıkılmadan ders çalışabileceği, okuyabileceği bir yandan da
oynayabileceği günlük rutin oluşturun. Ama rutini oluştururken önceliğiniz çocuklarınızın
farklılıklarını kabul etmek olsun” önerisinde bulundu
Yaz tatilinde çocuklarını Eylül’deki yeni eğitim-öğretim döneminin temposuna hazırlamak
ama bir yandan da onların tatil haklarını elinden almak istemeyen aileler için uzmanlar,
“Çocuklarınıza günlük rutin oluşturun” önerisinde bulundu. Rutin oluşturulurken tüm anne
-babaların çocuklarının farklılıklarını kabul etmesi ve çocuklarına bu bakış açısıyla
yaklaşması gerektiğine dikkat çeken uzmanlara göre, anneanne ya da babaannesinin,
dedesinin evinde yaz tatilini geçiren çocuklara yapılacak, “Burası anneannenin evi ve
burada onun uygun gördüğü bir düzen var. Evimizde döndüğümüzde yine bizim evin kuralları
geçerli olacak” uyarısı da bu rutinin bir parçası olmalı.
RUTİN OLUŞTURUN
Okulların açılmasına kadar geçecek sürede çocuklarına hem dinlenme ve tatil fırsatı
vermek hem de bu süre içinde onlara öğrendiklerini unutturmamak için arayışta olan
ailelerin durumuyla ilgili değerlendirmeler bulunan Ayna Eğitim ve Psikolojik Danışmanlık
Merkezi’nden Uzman Psikolojik Danışman Belin Güner Nas, hayatın her alanında olduğu gibi
yaz tatilinde de rutin oluşturmanın önemine dikkat çekti. Nas, bu rutini oluştururken
ailelere, öncelikle ‘çocuğun neler yapmaktan hoşlandığı, hangi etkinliklere ilgisinin
olduğu ve neleri yapmakta zorlandığı’ gibi konuların belirlenmesi hatırlatmasını yaptı.
DERS PROGRAMI HAZIRLAYIN
Ailelerin her erkek çocuğun futbol dahisi olamayacağı, her kız çocuğunun da tatilini
kitaplarını başında geçiremeyeceği gerçeğini kabul etmeleri gerektiğini söyleyen Belin
Güner Nas, “Anne-babalar okulların kapanmasından bugüne kadar geçen süreyi bir kenara
bıraksınlar. Bu dönem içinde yapılmamış ödevler, çözülmemiş testler, okunmamış kitaplar
ya da yapılmamış spor aktivitelerini kalan zamana sıkıştırmak çocuğu daha da sıkmaktan
başka bir işe yaramaz. İşe çocuğun okuldan ruhsal olarak da kopmaması ve öğrendiklerini
unutmaması için bir ders programı hazırlayarak başlayabilirsiniz” dedi.
OYUN OYNAMASINA İMKAN TANIYIN
•Çocuğunuza günde 1-1.5 saati geçmeyecek bir ders programı hazırlayın. Özellikle öğleden
önce yapılan çalışmalar çocuğunuzun zihni açık olduğundan daha faydalı olacaktır.

•Programın en önemli kısmını okumaya ayırın. Okuldan verilen tatil okuma kitaplarının
yanı sıra yine çocuğunuzun hoşuna gidebilecek, ilgisini çekecek kitapları da programına
dahil edin ve okuma zamanını çocuğunuzun isteği dışında artırmayın.
•Programına akademik eksikliklerini gidermeye yönelik bir sonraki yılın matematik
problemlerini çözme gibi ona artılar kazandıracak çalışmalar ekleyin.
•Okuldan verilen yaz ödevlerini programı içinde farklı gün ve saat dilimlerine yayın.
•Çocuklar en iyi sokakta öğrenir. Saklambaç oynar, saklanır, kovalanır, kuşların peşinden
koşar, doğayla iç içe olur. Taşla, toprakla, kumla oynar. Diğer çocuklarla doğal ortamda
beraber olur. Bu sayede çıkan anlaşmazlıkları, bir öğretmenin ya da yetişkinin araya
girmesiyle değil de doğal yollardan çözer. Bu sayede keşfeder, öğrenir, rahatlar. Bu
yüzden çocuklarınızı TV izleme, bilgisayar oyunlarıyla oyalanma gibi aktiviteler yerine
sokakta oynamaya teşvik edin.
•Çocuğunuzu bir spor dalına yönlendirin ya da yaptığı bir spor varsa geliştirmesi için

21 Ağu 2013

EĞİTİM SİSTEMİ BULMACAYA DÖNDÜ



Okula kayıt olacak 66, 67 ve 68 aylık çocuklar, eğer velileri dilekçe verirse, hiçbir zorlama olmadan kayıtları 1 yıl ertelenebilecek.


Milli Eğitim Bakanlığı, okula kayıt yaşı konusunda yönetmenlik değişikliğine giderek, 66, 67 ve 68 aylık çocuklar, eğer velileri dilekçe verirse, hiçbir zorlama olmadan kayıtları 1 yıl ertelenebilecek. 

Milli Eğitim Bakanlığı'nın "Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde 

Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, okula kayıt konusunda 66, 67 ve 68 aylık çocuklar eğer velisi isterse kayıtları 1 yıl ertelenebilecek. Söz konusu okula kayıt yaşı konusundaki son değişiklik şu şekilde oldu; "Okul müdürlükleri, yaşça kayıt hakkını elde eden çocuklardan 66, 67 ve 68 aylık olanları, velisinin vereceği dilekçe ile; 69, 70 ve 71 aylık olanları ise, ilkokula başlamaya hazır olmadıklarını belgeleyen sağlık raporu ile okul öncesi eğitime yönlendirebilir veya kayıtlarını bir yıl erteleyebilir ."Yürürlükten kaldırılan yönetmenliğin eski uygulaması ise şu şekildeydi, "İlköğretim okullarının birinci sınıfına, o yılın 31 Aralık tarihinde 72 ayını dolduran çocukların kaydı yapılır. Yaşça kayıt hakkını elde eden ancak bedenen yeterince gelişmemiş olan çocuklar, velisinin yazılı isteği üzerine okul öncesi eğitim kurumlarına devam edebilir veya kayıtları bir yıl ertelenebilir."
Okul müdürlükleri, yaşça kayıt hakkını elde eden çocuklardan 66, 67 ve 68 aylık olanları, velisinin vereceği dilekçeyle; 69, 70 ve 71 aylık olanları ise, ilkokula başlamaya hazır olmadıklarını belgeleyen sağlık raporu ile okul öncesi eğitime yönlendirebilecek veya kayıtlarını bir yıl erteleyebilecek.

Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre okul müdürlükleri, yaşça kayıt hakkını elde eden çocuklardan 66, 67 ve 68 aylık olanları, velisinin vereceği dilekçe ile; 69, 70 ve 71 aylık olanları ise, ilkokula başlamaya hazır olmadıklarını belgeleyen sağlık raporu ile okul öncesi eğitime yönlendirebilir veya kayıtlarını bir yıl erteleyebilecek. Yönetmelik bugün itibarıyla yürürlüğe girdi.

3 Tem 2013

İlkokul 2. sınıflarda İngilizce dersi başlıyor

İlkokul 2. sınıflarda İngilizce dersi başlıyor

2013-2014 eğitim öğretim yılından itibaren ilkokul 2. sınıf öğrencilerine İngilizce dersleri okutulmaya başlanacak. Bildiğiniz gibi 4+4+4 yeni eğitim sistemi; Resmi Gazete’nin 11 Nisan 2012 tarih ve 28261 sayılı nüshasında yayınlanarak yasalaşmıştı. Bu yasa gereğince okullar 4’er yıllık sürelerle ilkokul, ortaokul ve lise olarak sistemleştirilmiştir.  Aynı yasaya göre bu yıl 1. sınıfı bitirip 2013-2014 eğitim yılında ilkokul 2. sınıfa devam edecek olan öğrenciler haftada 2 saat olmak üzere İngilizce dersini okumaya başlayacak.

İlkokul 2. sınıfların İngilizce kitapları ve bu dersleri okutacak branş öğretmenleri de muammadır. Buna da bir açıklık getirilmelidir. İlkokullarda İngilizce derslerini branş öğretmenleri mi; yoksa sınıf öğretmenleri mi okutacaktır? Çünkü geçtiğimiz yıllarda sınıf öğretmenleri branş derslerinde dersin branş öğretmeni tarafından okutulması dolayısı ile boşta kalıyor (Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Beden Eğitimi, Görsel Sanatlar, Müzik, Yabancı Dil…) bu defa da ek dersin çalışmadan verildiği yönünde tartışmalara neden oluyordu. Bunun için yeni sistemde ilkokullarda görsel sanatlar, müzik, spor etkinlikleri derslerini sınıf öğretmenlerinin okutacağı belirlenmiş ve bu karmaşanın ortadan kalkması sağlanmıştı. İngilizce dersinin branş öğretmeni tarafından okutulması ile birlikte bu sorun tekrar gündeme gelecektir.